SAADET ŞEN

İlk Türk Kadın Motivasyon Konuşmacısı

  • Anasayfa

  • Hakkında

  • Saadet Şen ile Çalış

  • Video Serisi

  • Konuşma Daveti

  • Referanslar

  • İletişim

  • More

    Use tab to navigate through the menu items.
    Saadet Şen Öner
    Hayatta Çoğu Başarısızlığın Nedeni | Yanlış Şeyleri Önemsemeyi Bırak |  Saadet Şen
    Saadet Şen

    Hayatta Çoğu Başarısızlığın Nedeni | Yanlış Şeyleri Önemsemeyi Bırak | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP -- İçinde bulunduğun zor ve kötü şartlar için, jet hızıyla değişim istiyorsun. Şu anda önceliğin ne, başlangıç noktan ne? İstediğin sonuçlar gelmediğinde, bu başarısızlık değildir. Bırakmak, başarısızlıktır., Tek bir çözüm varmış gibi görünen durumu doğru gibi kabul etmek; denenecek şeyleri bilip denememek, vazgeçmek, öylece kalmayı seçmek başarısızlıktır. Tam o anlarda, umursamazlık gerekir. İstediğin not gelmediğinde, işler istediğin gibi gitmediğinde, kaybettiğinde, başarısız olduğunda, yetersizlik hissettiğinde, işler zorlaştığında, en sevdiğinden ayrıldığında, güvendiğin dağlara kar yağdığında, öğütebilmelisin acıyı, öğütmelisin içinde büyüyen korkunç boşluğu. Hiç geçmeyecekmiş gibi görünen her gün, daha da büyüyecek sandığın o acının zamanla durulduğunu fark et hemen. Hatırla, 2 yıl önce, çok üzüldüğün şeyler, şu anda ne kadar farklı bir his veriyor. Şu andaki deneyimin, iki yıl sonra verdiği acıyı vermeyecek. Sonsuza kadar sürmeyecek! O halde sistemi gereğinden fazla kilitlenmesine izin vermek yerine, umursamamayı dene. Koşulları umursamayı bıraktığında, suçlamayı bıraktığında, söylenmeyi bıraktığında, durum için üzülmeyi bıraktığında, ilerlemek için birşey yapabilirsin. Oluşan yeni yolları görmeye başlarsın. Daha önce göremediğin, fark edemediğin, çözümleri, şansı görmeye başlarsın. Ceza gibi görünen o kötü durum, belkide çözümünü bulacağın ve herkesi ilgilendiren bir fırsattır. Söylenirken bunu fark edemezsin. Söylenmeyi bırakıp, Nasıl verimli olabileceğini, senin dünyaya ne katabileceğini; geride miras olarak ne bırakabileceğini umursamalısın örneğin. Oluşturabileceğin etkiyi gerçekleştirmek için; tek ihtiyacın olan şey denemek. Hemen söylemeliyim. İstediğin sonuçlar jet hızı ile gelmeyecek. Çok emek vermen, yalnız hissetmen, başkalarının küçümseyici bakışlarına katlanman gerekecek. Üstüne başkalarının acı sözlerinin yankıları eklenecek. İnanılmaz fırtınaların gel-gitlerin içinde; herkes deli olduğunu, asla başaramayacağını, hem yüzüne, hem arkandan söyleyecek. Yaşadığın onca hayal kırıklığı, yorgunluk, acı, yalnızlık ve incinmeden sonra, bazen aklın haklı olabileceklerini bile düşünecek. Gösterdikleri tek yolun, tek çaren olduğunu, çoğunluğun haklı olduğunu, kabul edecek noktaya geleceksin. Kırılan egonun sesini duyacaksın. Tüm bunları umursarsan; bitkin hissedecek, öfkeleneceksin. İşte bu anlarda umursamayı kesmelisin. Umarsaman gereken; tüm bu şartlar altında doğruda kalabilmek. Tüm düşündüklerin, söylediklerin, yaptıkların bir bumerang gibi sana dönecek. Her adımda, her davranışında, her seçiminde, umursamalısın etik olmayı, doğayı, dengeyi, adaleti. Düşüncelerini, davranışlarını, nefesinin ritmini değiştiren, seni daha bilinçli, daha köklü, daha umursar yapan amacın nedir? Geçmişi değil, şartları değil, geleceği umursarsan; ailenin arkadaşlarının, çevredeki herkesin umutsuz olduğu her durumda, hayatı önemsersen, ne yapman gerektiğini bilebilirsin. Çünkü ilerlemen buna bağlı. Seçimlerini hatırla, Neyi umursayıp neyi umursamayacağını hatırla. Geçmiş değil önemli olan; hangi ateşin içinden geçtiğin değil, hangi korkuyu yaşadığın neyi kaybettiğin değil, tek önemli nokta: Senin şu anki seçimin ne? Büyük bir zafer için, yarına hazırlık için teslim olmayan bir savaşçı gibi, yapılandır zihnini, düşüncelerini, kaslarını;; yapılandır becerilerini, yeteneklerini, disiplinini. Normalle aran iyiyse sorun yok. Denemeye bile gerek yok. Eğer amacın zafere davetiye çıkarmak ise; umursayacağın şey sıradışı olmak, ezber bozmak, Siyah bir kuğu etkisi başlatmak. Açılmamış yollar, alışılmadık çözümler olacak. Bir dağın zirvesine çıkmak gibi bir hedefin varsa, Oraya çıkan kişi, zaferden sonra nasıl yaşarsa hayatını; İşte tam da öyle yaşamayı umursamalısın şimdi. Kendine saygılı, endişeden uzak. Azimli, kararlı, kendinden emin. Kimseye benzemek zorunda değilsin. Zirve için birden fazla yol var. Yol boyunca çok kez deneneceksin. Hayat hep merak edecek; ne kadar istiyorsun? Şu anda olduğundan daha fazla olasın ki; kendi yolunu bulasın. Daha fazla olduğunda kendi yolunu bulacaksın. Bu nedenle umursamalısın kendi zirveni. Bilmelisin ki senin derdin, bir çok kişinin derdi. Kendi derinliklerinle yüzleştiğin an, birden her şey değişir. Kendini umursarsan eğer, Kendine dönersin. Kendine yürürsün. Bıraktığın kendini, kucaklarsın. olduğun gibi, olduğun kadarını. Yürürsen kendine, ancak o zaman dünya yürür seninle. Sen kendini umursarsan eğer, dünya da seni umursamaya başlar böylece. Dayanıklısın, her zaman daha iyisini yapacak gücün var. Ayağa kalk ve neler yapabileceğini keşfetmek için, yürü sadece! Saadet Şen 20.07.2021
    SAADET ŞEN ile CANLI#3 PAZAR 21.00
    Saadet Şen

    SAADET ŞEN ile CANLI#3 PAZAR 21.00

    #canlıyayın
    Senin Süper Gücün Ne? | Saadet Şen
    Saadet Şen

    Senin Süper Gücün Ne? | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP --
    Bunları Yapmak Kolay Mı? | Açık Sohbet #1 | Saadet Şen
    Saadet Şen

    Bunları Yapmak Kolay Mı? | Açık Sohbet #1 | Saadet Şen

    Bu hafta açık havada bazı şeyleri açık açık konuştuğumuz ve sizden gelen bazı sorulara da cevap verdiğim farklı bir içerik hazırladık. İşinize yarayacak bir kaç şey bulacağınıza inanıyorum. Umarım faydalı olur. 0:00 Giriş 0:22 Bu söylediklerinizi yapmak kolay mı? 1:03 Sizin için söylemesi kolay, herkes için şartlar aynı değil! 1:28 Siz gerçekten her gün enerjik kalkabiliyor musunuz? 2:23 Bazıları bizden daha şanslı bunu kabul edelim! 3:00 Tutkumu bulmak önemli mi? 4:22 Bir kaç seferdir "Yüzde Bir" derken neyi kastediyorsunuz? 5:30 Herkes başarmak ya da bir şeyler yapmak zorunda mı? 6:15 Sizi izleyenlere bir mesajınız var mı? Saadet Şen www.saadetsen.com
    ÇELİK gibi DAYANIKLI Olacağını Bilseydin | Dayanıklı Olmak İçin | Saadet Şen
    Saadet Şen

    ÇELİK gibi DAYANIKLI Olacağını Bilseydin | Dayanıklı Olmak İçin | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP -- Olumsuz koşullara, medyadaki kötü duyumlara, yaşanan sıradışı olaylara karşı bir kalkan ihtiyacı varsa eğer; kazanılması gereken en önemli yaşam becerisi dayanıklılıktır. İnsanın değişimle başa çıkabilme; durumlara karşı rotasını koruyabilme direnci, 21. yüzyılın aranan becerisi olarak seçildi: Dayanıklılık! Bu güç insanüstü bir özellik değildir. Deneme yanılma yoluyla geliştirebilecek ve ustalaşılacak bir beceridir. Bu nedenle olsa gerek, Dünya sağlık teşkilatı bu özel beceri için, raporlar hazırlar, uluslararası girişimler planlarken; dünyada önde gelen okullar ve üniversiteler dayanıklılık için ders programları oluşturdu. Herkesin gücünü kendi başına bulacağını varsayıyoruz. Oysa dayanıklılık doğal olarak gelişen bir özellik değildir. Bu becerinin gelişmesi için, beslenmesi ve eğitilmesi gerekir. Spor yapmaktaki amaç, fiziksel kaslarımızı inşa etmektir. Bilim, zihinsel dayanıklılık için araç ve teknikler geliştirmek amacıyla çalışmaya devam ediyor. Araştırmacıların; “Sıradan Güçler ve Erdemlerin İncelenmesi” adını verdikleri çalışmalar, günü en iyi şekilde geçirme, düşünce verimliliği, duygusal düzen, beklenti yönetimi, üstüne gerçekleştiriyor... Veriler bize gösteriyor ki; hayattaki başarı, ailenin bütçesi ile ilgili değil, testlerden elde edeceğin başarı puanı, yeteneğin yada IQ’un ile ilgili değil. Zorluklar karşısında vereceğin dirençle ilgili. Metanetin ile düştükten sonra, ne kadar zamanda kalktığın, ne kadar zamanda oyuna geri döndüğün ile ilgili. Artık biliniyor ki zihinsel kaslar, günlük rutinlerle inşaa ediliyor. Bu gelişim bizi geride tutan kötü alışkanlıklarımıza karşı da koruyor. Dayanıklılık geliştiren insan, hayal kırıklığıyla daha iyi yüzleşebiliyor, başarısızlıktan ders çıkarabiliyor, kayıpla daha kolay baş edebiliyor ve değişime hızla uyum sağlayabiliyor. Sorunların üstesinden gelme evde, okulda ve yaşamın her alanında duygusal zorluklarla, başa çıkma konusundaki kararlılığını, cesaretini ve azmini; dayanıklılık sayesinde koruyabiliyor insan. İnşaa ettiğimiz dayanıklılık, söylediklerimizle, yaptıklarımızın, kullandığımız kelimeler ile hareketlerimiz arasında uyumluluğu sağlıyor. Tam bir bütünlük varsa başarı geliyor. Daha dayanıklı olmak için neler yapabilirsin peki? Yakından bakalım: 1-Sevebileceğin işleri, sana anlam katan sosyal bağlantıları, olumlu tutumları, daha önce denemediğin şeyleri araştırmak, 2- Güçlü yönlerini bulmak onlara odaklanmak için, araştırmak 3-Cesaret verici başarı hikayelerini araştırmak 4- Kendi sabah ve akşam rutinlerini geliştirmek. Beden-zihin- duygu dengesini oluşturmak. 5- İyilik yapacak durumları, insanları,konuları araştırmak. Küçük bir adım, küçük bir iyilik olsa bile. Bu sayede Hem senin hem de dünyanın perspektifini değiştirmek. 6-Esnek olmayı araştırmak. Sert olmak, bildiğin haritada devam etmek, tutarlılık olmuyor, günümüz dünyasında. Bu tutum kazançlı çalışmıyor. Sert olmak, her zaman kırılmaya açık. Oysa esneklik, yeni bakış açılarını, yeni teknolojileri, yeni meslekleri sana getirir. Bir hedefe ulaşmanın birden fazla yolunu gösterir. Rüzgarda esnediği için kırılmayan söğüt dalı gibi, buhar olan, buz olan, bir yolunu bulan su gibi damlaya damlaya mermere bile şekil verebilirsin. Kırılgan bir yapıya sahip insanoğlunun, kendi donanımını yapılandırması; dayanıklılığını artırması, kendine dönüşme, kendini bulma süreci, böylece bir maceraya dönüşüyor belki de. Arenadaki bir gladyatörün bedenindeki savaş izleridir ne kadar yenilmez olduğunu gösteren. Eski Japon Kintsugi Sanatında, kazayla parçalanmış çömleğin kırık parçaları; altın tozu cila ile birbirine yapıştırılır. Görülen kırıklar gizli değil altınla süslenir. Kusurlar kutlanır. Bu benzersizlik ve güç kazandırır. Kusurlarına rağmen değil, kusurları nedeniyle kasenin değerini artırır. Kase bir insan gibidir, hayatın beklenmedik durumuyla çatlamış. Ruhumuzu kıran başarısızlıklar, acı veren deneyimler altın değerindedir. Tümünü kucaklamak, hayat çatlaklarını altına çevirecektir. Senin değerine, değer katacak, seni eşsiz, benzersiz kılacak, gözündeki manayı, yaşamındaki kusursuzluğu, başarını tam da bu izler getirecektir. Saadet Şen 23.05.2021
    Olympus Dağını Yakacak Kıvılcım | 19 Mayıs Özel Video | Saadet Şen
    Saadet Şen

    Olympus Dağını Yakacak Kıvılcım | 19 Mayıs Özel Video | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP -- Sokrates kendi zamanının genç neslinden şikayet ediyordu. Sokrattan da şikayet eden nesiller oldu. Bizden de. Belki bizim de şikayet edeceğimiz genç nesiller olacak. Oysa sen belki gökyüzünde bir yıldız belki toprağın altında bulunmayı bekleyen; keşfedilmemiş bir hazine sandığı gibisin. Antik bir gemi gibi belki de suyun altında yatıyorsun gizlice. Bak bakalım o gemi ne kadar zamandır orada ve nasıl zenginlikler var içinde, gizli bölmelerinde. Belki de Maya Mağaraları’nda bulunan resimlerdeki uzay araçları gibisindir. Belki geçmişten belki gelecekten bilgelik saklıdır içinde. Durma, duraksama oralarda! Aç bakalım hazine sandığının kapağını; bütün parçaları bir lego gibi birleştir. Çalışıyor mu? Bir gör, bir keşfet! Belki çığır açacak kişi sensin aramızda! Bu yüzden bu kadar farklı ve anlaşılmazsın. Umudun tütüyor olsun, izin verme çalmalarına, sahip çık ilhamına! Bir tek yol yok ki bu yaşlı dünyada. Bilmediklerim daha çok- bildiklerimden, Bildiğim, her gün daha iyi olabilir. Bildiğim, hem senin hem de dünyanın yeni keşiflere ihtiyacı var. Kalabalıklar içinde yalnız kalarak, gözyaşlarını, su sesine saklayarak, Uyku diye, huzursuzluğa yatarak olmaz- olamaz. Yaşanan olumsuzluk her neyse bırak, bugün başla, sil- baştan Yeniden doğduğun gün olsun bugün, Bir de isim seç kendine, yeni bir hedefle, yepyeni bir sen ile. Eğilmez başın gibi dağlar dumanlı olsada; Sen yürü dağlar gelecek arkandan. Küçük bir kıvılcımsın diye kendini tarifleyemedin ise henüz; ben hatırlatayım sana, Güneş seni bulmak için doğar, yağmur senin için yağar, Ateş ateşinle coşar. Benzeme başkalarına, İçin sonsuzluktan gelmekte, sevin sen, biraz zaman ver; Çalış, övün kendinle. Engelleri bile destek yapıp kendine, daima ileriye. Hep ileriye. Kimsin sen? Herkes imkansız derken; Tepegözü yenen Basat’sın sen, İmkansız deneni yapan Fatih’in yaşındasın sen. Kükremiş sel gibi bendini aşansın sen. Bırakırsan ezberleri, bırakırsan dar alanları Bilim için aşarsan sınırları, İstediğini başarırsın sen! Dünyanın ritmini arıyorsan, kalbinde dinle; Bak davullar çalıyor içinde; Bugün içindeki küçük kıvılcım Olimpos Dağını yakacak güçte... Güneş, her zaman doğar. YÜRÜYELİM arkadaşlar. Saadet Şen 19.05.2021 #19mayıs
    Kendime İnancım Yok Diyorsan MUTLAKA Dinlemelisin | Saadet Şen
    Saadet Şen

    Kendime İnancım Yok Diyorsan MUTLAKA Dinlemelisin | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP -- Hiç hazır olmadığımı hissediyorum. Kendime inancım yok. Daha fazla zamana, daha fazla enerjiye ihtiyacım var. Bir şeyi yapmak zorunda kalmak, endişeleniyor. ve yorgunluk veriyor. Zaman akıyor, bir şeyleri kaçırıyorum gibi bütün bir yıl, bütün bir ömür boşa gidiyor gibi. Geleceğim hakkında düşünmekten heyecan duymuyorum, sadece korkuyorum. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım kötü olacağına inanıyorum. Kendine inancını kaybettiğinde; sinirlenmek, her an her şeye kızgın hissetmek çok kolaylaşır. Zorluklardan kaçmak istersin, dayanılmaz yorgunluk verir. Kendinden de kaçmak istersin. Aklın seninle işbirliği yapmaz olur. Hayatını değiştirecek şey; tüm parçalarını toplayacak, sana gücünü kazandıracak şey, kendine inanmaktır. Değerin, yeteneğin ve neler yapabileceğin; kendine ne kadar inandığına bağlı. Güvende hisseder, kolay odaklanır, enerjik olursun. Kendine inanmak, şüpheden kurtulmak demektir. İlgini, dikkatini iyi olmak istediğin konuya vermek demektir. Kendine inanmayı öğrenmek hayatta olasılıklar açar. Hayatımızın kontrolü bize verir. Bazen bunu yapmak çok zor olabilir. Çünkü kendimizden şüphe etmeye şartlandık. Bu konuda kendimizi yeniden eğitmeliyiz. Hayatın her evresinde aksini söyleseler de; kendine inanmayı seçebilirsin. Bilim bize, insanın kendi içinde, tutarlı olma eğiliminde olduğunu belirtiyor. Kendimize inanmayı seçersek, kendimize güveniceğimizi, kendimizi güçlendirmenin bir yolunu bulacağımızı gösteriyor. Küçük şeylerle başlayıp, hayatımızı dönüştürecek durumlar üzerine çalışabiliriz. Yeni duruma alışmak, zor olsa da, alışılmadık olsa da; bir kaç gün devam ettiğinde tutarlı olmak için, geliştirmeye devam edebilirsin. Öğrenmek için çaba sarfet, “Öğrendiğini yapabileceğini” söyle kendine; tüm bilgini kullan, gerçekleştirmek için defalarca dene gerekirse. Ünlü yönetmen Steven Spielberg, Üniversite bünyesindeki Film Okulu tarafından 3 kez geri çevrildi. Kendine nasıl inanacağın, öğrenilebilir bir beceri aslında. Kendine inanmayı sürdürmenin en önemli dört adımı: 1-Cesaret ve kesinlik yok diye, durman gerekmez. Hayat; içinde kesin sonuçlar olmayan bir serüvendir. Hareket etmeye devam et. Daha önce yapmadığın o şeyi yap. Sonuçlar istediğin şekle gelene dek kararlı kal. 2-Öğrenmen gerekeni öğrenmek, yapman gerekeni yapmak için denemeye heves et. Kendini körükle. 3-Sonuçlar istediğin şekilde gerçekleşse, nasıl olurdu? Gözde, kulakta, kalpte nasıl bir deneyim olurdu? 4-Olmak istediğin, yapmak istediğin gerçekleşmiş olsaydi nasıl davranırdın? Öyle davran... Saadet Şen 16.05.2021
    Bir Daha Asla Aynı Olmayacak | Saadet Şen
    Saadet Şen

    Bir Daha Asla Aynı Olmayacak | Saadet Şen

    Artık hep böyle sürecek dediklerimiz için... Sevgilerimle Saadet Şen
    SAADET ŞEN ile CANLI#2 PAZAR 21.00
    Saadet Şen

    SAADET ŞEN ile CANLI#2 PAZAR 21.00

    Bu akşam 21.00'de canlı yayında hem biraz yaşadığınız sınav stresinden konuşmak hem de sorularınızı cevaplamaya çalışacağım. Sizlerle yeniden buluşmak için sabırsızlanıyorum! Görüşmek üzere. #canlıyayın #saadetşen
    KEŞKE DAHA ÖNCEDEN BİLSEYDİM | Saadet Şen
    Saadet Şen

    KEŞKE DAHA ÖNCEDEN BİLSEYDİM | Saadet Şen

    Abone olmak için ► https://bit.ly/2UcYM5e​​ Tüm Videolar ► https://bit.ly/2wieJjP ------ Doğarken bir kılavuzla gelmiyoruz. Kendimizi tanımıyoruz. Hep dışarı bakmamızı, her şeyi dışarda aramamızı söylediler. Çok şey öğretiyorlar bize. Öfkeyi, kuşkuyu, yetersizlik korkusunu. Bir tek şey hariç: Kendimizi tanımayı! Çoğu insan kendinin, yeterince iyi olmadığını düşünüyor. Bir de birileri bize, böyle davrandığı zaman, buna inanıyor- inandırılıyoruz. Böylece büyüyoruz. Medya, okul, ev halkı, komşular, hatta en yakın arkadaşlarımız, sevgilimiz bile; olması gereken kalıplara yerleştiriyor bizi. Belli bir işte, belli bir kiloda, olması gereken kaşlar, dudaklar; olması gereken, statü, meslek, araba, ev, eş, çocuklar... Böylece olduğun kişi olamıyor, olmaya çalıştığın kişi ile bağ kuramıyor; aradaki boşlukta, devamlı acı çekiyorsun. Önemli bir varlık olduğunu kabul etmekte- git gide zorlanıyor, kendini daha da acıtıyorsun. Acı o kadar yükseliyor ki; bedenin “Sahip uyursan daha az canın yanacak” diyor, ve uyku moduna alıyor seni. Bu karmaşa dikkatini dağıtıyor. Zorluklara karşıdan bakıp, nefesini bırakıp, korku ve kasvet içinde boğuluyorsun. Yapmak istemediğin, ancak “Yapmak zorunda olduğun”, fikrine de -isyan edip, uyku halinde kalmak istiyorsun. Bu daha da kötü hissettiriyor ve kısır döngü başlıyor. Çevrendekiler senden çok şey beklerken de; senden daha çok endişeli, umutsuz göründüğünde de gösterilen aciziyet, kendine daha çok öfke duymanı sağlıyor. Bir de kendini bu konuya adamış, yol alanları görünce; tüm enerjini hatta kendine olan inancını da yitiriyorsun, uzayın karanlığı seni içine çekerken, dağılmış parçaların ile orada kalmak istiyorsun. Sen bile henüz kendini tanımazken, kendini nasıl bulacağını, kim olduğunu bilmezken, adını bile başkalarından öğrenmişken; senin neleri yapıp- yapamayacağın hakkında, birilerinin fikirleri var. Başkalarının doğruları, senin gerçekliğin oluyor. Peki gerçek mi? Başarıp -başaramayacakların, Yapıp- yapamayacakların, Benzersiz becerilerin... Gerçek olabilir de olmayabilir de. Tek yolu araştırmak belki de. “Uyum kur, öne çıkma, göze batma, herkes gibi ol” dediklerinde, büyük bir hata olduğunu hissediyorum. Sadece farklı olmak uğruna değil, farklı yaratılmamızın iyi bir sebebi olduğunu düşünüyorum. Çevrendeki herkes gibi olmak, herkes gibi bir iş bulmak, o işi herkes gibi yapmak! *Ne yaptıklarını biliyorlar mı? *Ya yaptıkları şeyi bilmiyorlarsa? Bunu yapmanın başka bir yolu var mı? Evet! her zaman bir yolu var. Farklı olanlar olmasa, uçaklar, gemiler, arabalar ellerimizdeki telefonlar yoktu .. Ya içinden dışarıya, çıkarman gereken bir şeyler varsa? Ya sadece bu nedenle bu gezegende isen? Puzzle tamamlanmak için, seni daha ne kadar bekleyecek? İyi bir hayat için, iyi bir üniversite bunun için iyi bir lise lazım deniyor. Muhtemelen başladığın dal senin için uygun olmuyor, onu yapmak için tutuşan insanlarla karşılaşıyor, onların yaptıkları ile kendini kıyaslıyor, Özsaygını yitiriyor; “Ben aptalım” dediğin bir noktaya geliyorsun. Yükseltmeye çalıştığın Özgüvenin; yerle bir oluyor. Eğer bu plan işlemezse geleceğin bitmiş sanıyorsun. Hayır! Hiç öyle değil oysa. Bu plan olasılıklardan biri sadece. Sınırsız olasılıklar içinde olduğumuzu bilmediğimiz için, kısıtlı bir alanda sıkışıyoruz. Kötü yönlerimizi çok iyi biliyoruz. 1- Başkaları sürekli söylüyor, 2-Kendimize sürekli söylüyoruz. Girmeye çalıştığımız şekil yüzünden de- elimizde bu yönde, oldukça veri var. İyi yönlerimizi hiç düşünmüyoruz. Düşünecek vakit bile bulamıyoruz. Mutluluk için, imkansız hedefler belirleyip, mutlu olma isteğinden vazgeçmiş oluyoruz. İç huzurun yoksa, hayatında yapacağın hiçbir şey değerli değil. Zihnin çalışma prensiplerini bilmeden, içindeki derin yetenek rezervini farketmeden, duvarlara çarpa çarpa- yara ala ala gidiyoruz. Kişiliğinin yüksek tarafını göremiyorsun. Çünkü en büyük parçan fiziksel değil. Sınırsız olan tarafın; bedenin kadar -küçük bir kutuya girip, sıkışmak yerine, daha büyük şeyler yapmak; akıntıya kapılmak yerine, akıntıya yön vermek, kalıpları şekillendirmek istiyor. Dünyaya gelme, burada var olma sebebin, beraberinde getirdiğin - sunman gereken o özel katkıyı; sunamadığın için içsel neşen yok oluyor. Oya aşılmaz engelleri, geçilemez dağları sana aştıracak olan- en büyülü gücün; o içsel neşen. Sen hariç, nasıl olman, kim olman, ne olman gerektiği ile ilgili, herkesin bir fikri var. Gerçekte kim olduğunu hatırlamana ihtiyaç var. Bir at koşamadığında üzülür. Uçamadığı için üzülen at var mıdır? Bir ağaç üzülür mü su gibi akmadığı için? Kıyaslandığına benzemek değil, sadece kendin olmak mı çılgınca? Asıl çılgınlık, bir balığa “yüzmemesini” söylemek değil mi? Kendini bilmelisin ki, ne yapabileceğin, ne yapamayacağın konusunda bilinçli, kararlı ve üretken kalabilesin. Saadet Şen 25.04.2021

    © 2022 by Saadet Şen

    Yasal Uyarılar